26 Nisan 2014 Cumartesi

ACI KAYBIMIZ: DİLŞAT BURÇAK (Merhum, Prof. Dr. Rıfkı Salim BURÇAK’ın Eşi) VEFAT ETTİ...

DİLŞAT BURÇAK
(Merhum, Prof. Dr. Rıfkı Salim BURÇAK’ın Eşi)
ACI KAYBIMIZ
Erzurumlu merhum İhsan ve Ulviye Nurluoğİu’nun kızı, merhum Prof. Rıfkı Salim Burçak’ın sevgili eşi, merhum Ekrem Nurluoğlu ve merhume Necla Ekmekçioğlu, Dr. Metin Nurluoğlu ve Leyla Güllü’nün ablaları, Yalçın Burçak, Zeynep Burçak ve Zehra Öksoy’un anneleri, Prof. Dr. Dolun Öksoyve Jale Burçak’ın kayınvalildesi, Berrak-Damon, Haluk-Şerike, Hande, Osman-Eİifve Aydın’nın büyükanneleri, Alp, Doruk, Naz, Ela ve Nazın’in büyük büyük anneanneleri,
DİLŞAT BURÇAK
Hanımefendi vefat etmiştir. Merhumenin cenazesi 27 Nisan 2014 Pazar günü (yarın) Kocatepe Camii’nde kılınacak öğle namazına müteakiben Cebeci Kabristanında defnedilecektir.
Allah (CC) rahmet eylesin.
AİLESİ & DEMOKRATLAR KULÜBÜ BAŞKANLIĞI

24 Nisan 2014 Perşembe

Şair, yazar ve usta siyasetçi Ali Naili Erdem’den: "İnsan", Prof. Dr. İSA KAYACAN

Şair, yazar ve usta siyasetçi Ali Naili Erdem’den: İnsan
                           Prof. Dr. İSA KAYACAN
            Ortaya konulan araştırmalar, uzun çalışmalar sonrası netlik kazanınca, anlamlarının daha arttığını biliyor ve görüyoruz.
Şair, yazar, araştırmacı ve usta siyasetçi Ali Naili Erdem hoca, 07 Mart 2014 tarihinde Ahmet Yesevi Vakfında ‘İnsan’ konulu bir konuşma yaptı ve önemli görüşlerin otaya konuluşunu ağladı.
            Konuşmanın bütünlüğünü Ali Naili Erdem’in hatipliğiyle birleştirip bakınca, çok ciddi bir anlatımla izleyenlerin karşısına çıkılmış olduğunu görüyoruz.
Bir kere konunun araştırılması dört dörtlük bir görüntü ortaya koyuyor.
Sunuş bölümünü de aynı bakış açısıyla değerlendirirsek,ortaya çıkan Ali Naili Erdem takdiminin mükemmelliğini kabul etmek,arkasından alkışlamak durumunda kaldığımızı itiraf etmeliyiz..
Öyle de yaptık, öyle de oldu.
            Ali Naili Erdem hocanın hazırladığı 14 sayfalık konuşma metni masamda. Asırlardır konuşulan yine asırlarca konuşulmaya devam edecek insan konusundan söz ederek söze başlıyor Ali Naili Erdem. İnsanın, evrenin en karışık meselesi olduğu noktasından hareket ederek, Aleksi Carrey’in,”İnsan ki o meçhul” ve İslam’ın,”İnsan ki o mesul” görüşleri üzerinden yola çıkıyor. Sonraki sayfalarında, cümlelerinde şu görüşlere yer veriyor Ali Naili Erdem hoca:
            1-Eşref Rumi Hazretleri,”Biz evreni aşk ve dostluk üzerine yarattık” buyuruyor. Aşk ve dostluk sözcükleri sonsuz hazineleri bünyelerinde taşıyan efsunlu sözcüklerdir. Goethe, “Kinleri ancak sevgiyle yeneriz” diyor. Sevgisi olmayan hakikate ulaşamaz.
            2-Dostluk ruhun derinliklerinden gelen bir özveri ve bir sevgi kaynağıdır. Dünyamızda ender olarak rastlanır. Hazreti Yusuf’a kardeşleri bile dost olamamışlardır. Epikür, “Dostluktan daha büyük zenginlik yoktur” demiştir. Canı azizinizi aziz kıldığınız dostunuz için verebilmektir.
            3-İnsan nedir? Yüzlerce tarifi var. İslam “İnsan imandır” diye açıklıyor. Kuantum bilimsel bir izahla,”Birbiriyle sonsuz saniyede haberleşen ve etkileşen atomlardan oluşmuş varlık” diyor insan için. Her parça bütünden ayrı değildir. Parça bütünün bilgisini taşır, parçanın başına gelen bütünün başına gelir.
            4-Paskal insanın “düşünen bir kamış olduğunu” söylüyor. İslâm’da da, Hıristiyanlıkta da insan evrenin efendisidir. İnsan otuz elementten yaratılmıştır. Beynimiz ortalama on milyar sinir hücresinden yapılmıştır. Ancak bugün bile beynin tamamına girilememiştir.
            5-Aleksi Carrey’in,” İnsan ki o meçhul” saptaması devam ediyor. İnsan türü genel olarak Akdeniz ırkı, Asya ve Amerikan tipi, Habeş ve Malezya tipi ile Avustralya, Seylan tipi olarak dörde ayrılır. İnsan “Güçler karmaşasıdır” diyen Hobbs birçok düşünürü etkilemiştir.
            6-Anlaşılmaktadır ki insan, aklıyla, düşüncesiyle, gönlüyle evrende bütün canlılardan üstündür. Bu nenle de Eşrefi mahlûktur. Filozof Platon,”İnsan hem en kutsal ve hem de en kirli yaratıktır” demekten kendini alamamıştır. Gerçekte insan, bir iştahlar ve ihtiraslar bütünüdür.
            7-İnsanlığın kalbi, gözü ve nuru edeptir. Ve Allaha giden yolların hepsi edeptir. Kant ,bu gerçekten hareket ederek,”İnsan ahlak konusudur” demiştir.İslam orduları İran’ın hazinelerine ele geçirdiği zaman Hazreti Ömer,”Eyvah,eyvah bu para İslâm’ı bozacak” diyerek göz yaşı dökmüştür.
            8-İnsan yaratılışın son şaheseridir. Ve bu gerçektir ki uygarlık, insana verilen değerle ölçülür. İnsana değer veren ülkeler birinci ligde oynuyorlar. Vermeyenler devamlı küme düşmektedirler.
Tanrının beğenisini kazanan insan, özgür ve uygar olan insan'dır... 

14 Nisan 2014 Pazartesi

Kurucu Üyelerimizden Sadullah Halis Tokdemir vefat etti...

VEFAT VE TAZİYE
Aslen Gümüşhane Kelkit’li; 9 ve 10 dönem Demokrat Parti Gümüşhane Milletvekili, Ankara 14. Noteri (1963), Noterler Birliği kurucusu ve ilk Genel Başkanı; Demokratlar Kulübü Derneği Kurucusu ve kuruluş dönemi Yönetim Kurulu Üyesi Sadullah Halis Tokdemir 14 Nisan 2014 – Pazartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi, 16 Nisan 2014-Çarşamba günü, Saat: 12.00’de TBMM önünde ifa ve icra edilecek resmi töreni müteakip; Kocatepe Camiinde kılınacak Cenaze Namazından sonra ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir.
*
Rahmet-i Rahman’a kavuşan sevgili ve değerli üyemiz Sadullah Halis Tokdemir’e Yüce Allah’dan rahmet; Değerli ailesi, dost, arkadaş ve yakınları ile bütün Demokrat Parti ve Demokratlar Kulübü camiasına sabırlar ve başsağlığı dileriz.
Ali Naili ERDEM
DEMOKRATLAR KULÜBÜ DERNEĞİ BAŞKANI
***
Koca Çınar da Hakka yürüdü...
Vatan ve Atatürk sevdalısı,cumhuriyetçi,demokrat,aydın,
fikir ve dava adamıydı...
Son günlerine kadar pırıl pırıl bır hafıza ve düşünce yapısına sahipti,
Ülkesi ile ilgili çok ciddi endişeleri vardı...
Maalesef çok da ümitli değildi,,,
Ancak bir mucizenin gerçekleşeceğine de inanıyordu.
Onbir ay önce D.P Konferans Salonu'nda muhteşem bir konuşma yapmıştı
Teker teker göçüp gidiyoruz..
Halis ağabeyi ve halis ağabeyleri çok arayacağız,özleyeceğiz
Makamı cennet olsun...Hepimizin başı sağ olsun...
Doç. Dr. Mehmet Özdemir
Demokratlar Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı
***
27 Mayıs 2010 günü DP Genel Merkezi’nde 14 Mayıs’ın 60 ıncı Yıldönümünü 14 Mayıs’tan 27 Mayıs’a başlıklı bir toplantı ile kutladık.
Daha sonra o günün 24 sayfalık bir dergisini yayımladık.
Konuşmacılar arasında 91 yaşında bir delikanlı vardı.
Dergide o delikanlı HALİS TOKDEMİR başlığı altında şu bilgiler var:
“Halis TOKDEMİR sözlerine başlarken 91 yaşında olduğunu vurguladı. Kelkit’te ilkokuldan mezun olduğu 1932 yılına kadar geri gitti. O tarihte Kelkit’ten ne Erzincan’a ne de il merkezi Gümüşhane’ye yol olduğunu hatırladı. İstanbul’da okumak zorunda kaldığını anlattı.
“31 yaşında DP milletvekili olarak 14 Mayıs’ta (1950) hemen sonra Ankara’ya geldiğini açıkladı.  1950 yılında Kelkit’te hala yol da yoktu eczane de.
“Halis TOKDEMİR , DP İktidarında yavaş yavaş tüm YOKların yok olduğunu ve VARlara dönüştüğünü anlattı.
“Demokrat Parti İktidarının, Türkiye’nin ihtiyaçlarını birer birer tespit ederek; yol yaptığını, ilçelere okul getirdiğini, Sağlık Merkezleri 20 yataklı – 1 doktorlu – ilaç depolu küçük bir hastane), tarıma da önem verdiğini anlattı. Bugün Türkiye’de ne varsa (örnek olarak duble yol ile İstanbul’dan Tokat’a ulaşıldığını, Tokat’tan da Kelkit’e varıldığını göstererek) bunların hepsinin Demokrat Parti tarafından başlatıldığını önemle vurguladı.
“Halis TOKDEMİR, konuşmasını tam 15 dakikada tamamladı ve çok alkışlandı.”
Halis TOKDEMİR’i saygıyla anıyor, rahmet diliyorum.
Mehmet Arif DEMİRER