KURULUŞUNUN 68. YILI NEDENİYLE
TARİHİ VE KADİM DEMOKRAT PARTİ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI
Türk
siyaset tarihinde yaklaşık 200 yıl süren bunalımlı bir arayış, bir nesilden bir
nesil’e ve bir şafaktan bir şafağa ümitle intikal eden bekleyişin müjdesi; 1930
yılarında bu topraklardan yükseldi. Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK tarafından
keşfedilen Ali Adnan Menderes, yine Gazi’nin irade, basiret ve bekası
marifetiyle önce Aydın’dan Millete Vekil (1931) ve nihayet; İlâhi takdirin
zuhuru ile 7 Ocak 1946’da Cumhuriyet, Demokrasi, Adalet ve Hukuku imar ve ihya
ile görevlendirildi.
İşte iki asırdır beklenen müjde
bu idi.
Bu müjde Aydın topraklarında
gelişti, yetişti ve büyüdü..
07 0cak 1946’da Ankara’da hayat
buldu.
Tarihi ve Kadim Demokrat parti;
Dört yıla varan destansı bir mücadele sonucu Türk Siyaset tarihinin en büyük
halk hareketi, emsalsiz bir efsane olan Beyaz İhtilâli başardı.
14 Mayıs 1950’de doğrudan,
aracısız, bağımsız ve bağlantısız olarak bizatihi millet tarafından iktidara
getirildi. Hükümet oldu, devlet oldu, milletin sevgilisi, sessiz sözsüz halkın
ve geniş kitlelerin sesi, sözü, aşı, aşkı, güneşi, ışığı ve ümidi oldu demokrat
parti..
On yıllık iktidarı boyunca, NATO
normlarına göre dünyada eşi emsali görülmemiş bir inkişaf, ilerleme, idame,
ikame, sanayi, gelişme ve büyüme hareketine imza attı. On yılda 100 yıla bedel
muazzam bir kalkınma hareketini gerçekleştirdi. Müzmin hale gelen işsizlik,
açlık, yokluk, karne, kıtlık, hastalık; Halk partisinin istibdat dönemi ve
Milli şeflik eseri olan cehalet ve sefaleti yendi. Devlet hayatı ve millet
hafızasından ısrarla silinmek istenen Dini, milli, ilmi, tarihi ve kültürel
değerleri ihya etti.
Cumhuriyeti Demokrasi ile birleştirip
bütünleştirmek suretiyle İnsan Hakları, Adalet Ahlâkı ve Hukuka hayat verdi.
Millet iradesinde mündemiç özgür, bağımsız ve tarafsın hukuk cihazını
gerçekleştirdi. Bu medeni ve muasır atılım ve açılımlar sonucu Türkiye, 1960
başında dünyanın en ileri derece ve düzeyde kalkınmış, gelişmiş, birinci sınıf
ülkeleri arasın girdi.
Fakat “su uyur düşman uyumaz”
misali boş durmayan haset, 11 Kasım 1938 “karşı devriminden” itibaren
mütemadiyen ekilen fesat tohumlarının kıskançlık ve tefrika biçiminde hayat
bulması ve nihayet, dâhili-harici, bilumum bedhahlarla vaki şer ittifakı sonucu
27 Mayıs 1960 isyanı zamanı durdurdu.
Aziz Türk milleti zarar görmesin,
memleket tarumar olmasın, nahak yere kan akmasın, felâket ve dumur nedeni
olmasın diye direnilmeyen; Ancak, her şeye rağmen “karşı konulmak ve direnmek
istense bile” maruz kalınan alçaklık, ihanet ve kalleşlik sonucu çaresiz kalınarak,
mâşeri vicdan ve kadere boyun eğilen menfur darbeyle; 10 yıl süren Asr-ı Sâadet
dönemi bitti ve tekrar fetret devrine dönüldü.
Sonrası alyans gaspları, irtikap,
soygun, vurgun ve işkence. Toplama kapları, Yassıda çadır tiyatroları, Amerikan
uşaklığı ve malum zihniyetin hortlaması. Karanlık ve kâbus!, Çok değil, sadece
üç yıl içinde iflâs eden ekonomi ve Avrupa’nın en pis, ağır, zor, iğrenç işlerinde
karın tokluğuna sürünmek üzere Asil ve Aziz Türk İnsanın pazara çıkartılması..
Derken bir ucu bugüne kadar
uzanan vesayet, dikta, sulta ve cunta lâneti..
Amma ve lâkin, 200 yıl Tarihi ve
Kadim Demokrat Partinin umutla yolunu gözleyen Millet; O’na reva görülen
alçaklık, hainlik, hunharlık ve mezalime rağmen Demokrat Parti’yi, Son Başvekil
Adnan Menderes’i, Polat, Zorlu ve Namık Gedik dâhil tüm demokrasi şehitleri ile
“Beyaz İhtilâl” in mimarı efsanevi kadroyu unutmadı, unutmayacak!..
Bu gün, efsaneyi doğduğu yerde,
bir şafaktan bir şafağa destanlar yazdığı yerde,
Aydın’da anacak, birlikte
hatırlayacak ve aziz hatıralarını ibretle terennüm edeceğiz..
Sevgili ve değerli hemşehrilerimizi bize katılmaya ve paylaşmaya davet ediyorum.
Ahmet Şerif BAYINDIR
Yönetim Kurulu Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder