İsmet Paşa'nın kafası yarılmadı!..
1 Mayıs 1959'daki Uşak olaylarının şahidi, zamanın CHP
Milletvekili Rıza Salıcı'nın oğlu İrfan Salıcı ve eşi Rabia Salıcı, İsmet
İnönü'nün kafasının yarıldığı iddiasının doğru olmadığını söyledi.
Türkiye'yi 27 Mayıs darbesine götüren süreçte önemli bir
psikolojik eşik sayılan bu hadisenin, gazetelerde anlatıldığı gibi olmadığı
ortaya çıktı. Salıcı ve eşi, "Paşanın kafası yarılmadı, bandajlama olmadı.
Birileri gelse, tarihe tanıklık etse diye çok bekledik. Hakikatleri
konuşacağım, yalan dolan yok." dedi.
Söz konusu olaylar, Demokrat Parti'nin askerî darbeyle
iktidardan indirilmesinden yaklaşık bir yıl önce yaşandı. Muhalefet lideri
İnönü, beraberinde dönemin CHP milletvekilleri Avni Vural, Ali Rıza Akbıyıkoğlu,
Adnan Çalıkoğlu ve Rıza Salıcı ile birlikte 50 civarında milletvekiliyle
çalışmalar yapmak için Ege Bölgesi gezisi başlattı. İlk durak Uşak'ta 1
Mayıs'ta yaşanan olaylar sebebiyle ziyaret yıllarca çok tartışıldı. Bazı
gazeteler, 2 Mayıs'ta gazeteler İnönü'nün kafasının DP'liler tarafından atılan
taşlarla yarıldığı ve bandajlandığı haberleriyle çıktı. Türkiye'yi 27 Mayıs
darbesine götüren süreçte önemli olan bu hadisenin, gazetelerde yazıldığı gibi
olmadığı yıllar sonra anlaşıldı. Olaylarının görgü şahidi Rıza Salıcı'nın oğlu
İrfan Salıcı ve eşi Rabia Salıcı, "Okuduğumuz şeylerin çoğu yalan yanlış.
Bu yazıları görünce birileri gelse, tarihe tanıklık etse diye çok
bekledik." diye konuştu.
İŞTE GERÇEKLER
29-30 Nisan'da İsmet İnönü'yü evlerinde misafir eden, 1 Mayıs
Uşak olaylarının hayatta kalan görgü şahidi İrfan Salıcı, şunları anlattı:
"İsmet İnönü'nün, ‘Ben Rıza Salıcı'nın evinde rahat ederim.' sözünü duyan
rahmetli babam, evimize davet etti. Uşak'a her geldiğinde bizim misafirimiz
olurdu. Nisan ayının sonlarında İsmet Paşa Uşak'a geldi. İstasyondan evimize
kadar bir jipin üzerinde geldi. O kadar sevgi gösterisiyle karşılandı ki kısa
sürede geldiğimiz evimize, binlerce kişinin sevgi gösterileriyle bir saatte zor
gidebildik.
Paşa bizim evdeyken binlerce insan ziyaret etti. Uşak'a
geldiği ilk gün, yoğunluktan dolayı yorulduğu için istirahate çekildi. Ertesi
gün okula giden çocuklar, İnönü'yü görmek istedi ve evimizin önünde kalabalık
oluşturdular. İnönü, sabah uyandığında Bacakzadeler'in evini ziyaret etmek
istedi. (Atatürk'ün Yunan komutanını esir aldığı ev). O zamanın güvenlik
güçleri, bu evi ziyaret etmesine izin vermediler. İnönü'nün kararlılığını
görünce Paşa ile birlikte evi ziyarete gittiler ve tekrar bizim eve
geldiler."
Salıcı ve eşi, 1 Mayıs günü yaşananları da çok net
hatırlıyor. O gün İnönü, güvenlik gerekçesiyle önce şehre yakın noktadaki,
lokomotiflerin yük almak için durduğu Uşak Şeker Fabrikası'ndan trene
bindirilmek istenir. Bu teklifi kabul etmez ve kalabalık bir CHP grubu
tarafından misafir olduğu evden uğurlanır. Salıcı ve eşi o günü şöyle
anlatıyor: "Evimizden babam Rıza Salıcı ile birlikte İsmet Paşa tren
istasyonuna giderken kalabalık CHP'liler uğurladı. Şeker fabrikasından trene
bindirmek isteyenlere İnönü, istasyondan gitmek istediğini söyledi ve trene
istasyondan bindi. İstasyonda diğer partililerin elemanları, ellerinde
bayraklarla İnönü'yü karşıladı. Protesto etmek isteyen bir grup DP'li,
ellerindeki flamaları bırakıp İnönü'nün ellerini öpmeye kalkıştı. İsmet İnönü,
trenden halkı selamlarken dışarıdan kimin attığı belli olmayan küçük bir taş,
fötr şapkasına denk geldi. Taş hafif denk geldiği için bir sıkıntı
olmadı."
TAM BİR YÜZKARASI:
DÖNEMİN KARTEL MEDYASI
Dönemin gazetelerinde, İnönü'nün kafasının yarıldığına ve
bandajlandığına dair çıkan haberleri doğru bulmayan İrfan ve Rabia Salıcı,
"Paşa'nın kafası yarılmadı, bandajlama olmadı. İnönü'nün ağzından da Uşak
halkına karşı kötü bir söz çıktığına şahit olmadım." şeklinde konuştu.
Bazı gazetelerde ve kitaplardaki, İnönü'yü yakmaya
kalktıkları iddiasını da cevaplandıran Salıcı ve eşi, evin zemininde bulunan
sinemanın bodrumunda afişlerinin yandığını aktardı. "Sinemanın altında,
bodrum katta yangın çıktı. Sinema afişleri yanmış. İsmet Paşa'ya hissettirmeden
itfaiyeyle söndürdük. O sırada İsmet Paşa istirahat ediyordu. Üst katta yangın
olmadı." ifadeleriyle iddiaları yalanladı.
Bu arada o gün Uşak'taki protestocu grubun, Kütahya ve
Afyonkarahisar gibi yerlerden getirildiği, bir gece önce alkol aldıkları ve
istasyon alanına yönlendirildikleri de iddia ediliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder