Başkan Gültekin Uysal 27 Mayıs darbesinin 53. yıldönümü
nedeniyle bir mesaj yayınladı:
“ 27 Mayıs,
demokrasimizin utanç günüdür..”
“53. Yıldönümünü idrak ettiğimiz 27 Mayıs 1960 darbesi
yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır ki demokrasimize, milli iradeye karşı
yapılmış tüm suikastların anası ve kaynağı olmuştur.”
“Demokrasi Şehitlerimize yıllardır ev sahipliği yapan İmralı
Ada’sının adının bugün, “İmralı süreci” denilerek bir bebek katili ile birlikte
özdeşleştirilmesini ve bu şekilde anılmasını esefle karşılıyoruz.”
(DP Basın Merkezi- 27 Mayıs 2013)- Genel Başkan
Gültekin Uysal 27 Mayıs 1960 darbesinin 53. yıldönümü nedeniyle yayımladığı
mesajda “ 27 Mayıs, demokrasimizin utanç günüdür..” dedi
Genel Başkan Uysal mesajında şu görüşlere yer verdi:
“53. Yıldönümünü idrak ettiğimiz 27 Mayıs 1960 darbesi
yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır ki demokrasimize, milli iradeye karşı
yapılmış tüm suikastların anası ve kaynağı olmuştur.
27 Mayıs darbesi ordumuzun top yekûn bir hareketi değil, 38
subayın başlattığı ve netice aldığı bir eşkiya hareketidir.
27 Mayıs’tan sonra kurulan düzmece mahkeme, Başbakan Adnan
Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın
darağacına göndermiş, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti oligarşiye dönüştürmüştür.
Demokrasimizin utanç günü olan bu günden sonra hukuk
katledilmekle kalmamış, Türkiye’de siyaset yapmak isteyen değerlerin atıl
kalmasına ve esir alınmasına sebep olmuştur.
Halkın demokrasiye inancının yok edildiği bu kara günden
sonra askeri vesayet meşruiyet kazanmış ve her 10 yılda bir müdahalelere sebep
olmuştur.
Halkımızı, ahali olmaktan çıkarıp vatandaş yapan,
Destansı kalkınma hareketiyle milletimizi medeniyetle
tanıştıran,
Mütedeyyin insanlarımızı Cumhuriyetle barıştıran Demokrat
Parti ve onun öncülerini milletimizin kalbinden çıkarmaya kimsenin gücü
yetmemiştir.
Bir cuntadan ibaret olan Milli Birlik Komitesi, yasama yetkisine
sahip bir yapı değildir.
Yüksek Adalet Divanı denilen düzmece mahkeme de 1924
Anayasası’na aykırıdır. Dolayısı ile gerek Milli Birlik Komitesi’nin ve gerekse
Yüksek Adalet Divanı kararlarının ‘’Yok Hükmünde’’ sayılması gerekmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarih karşısında milletine,
hukuka ve demokrasiye namus borcu vardır.
Yassıda mahkemesinin düzmece ve hukuk dışı kararları, T B M
M ortak iradesiyle yok edilmelidir. Ve gene yüce meclisimiz tarafından
kendisine karşı yapılmış bu eşkiya hareketi hakkında suç duyurusunda
bulunularak sebep olanların gıyaplarında yargılanmaları yolu açılmalıdır.
Demokrat Parti’nin iktidara geldiği tarih olan 14 Mayıs
‘’Demokrasi ve Hürriyet Bayramı ‘’olarak ilan edilmelidir.
Demokrat Parti misyonunun tek ve gerçek varisi, Demokrat
Partimizin Genel Başkanı ve kadroları olarak mazimizden aldığımız güçle
davamızın takipçisi olacak milletimize hizmete devam edeceğiz.
Bu vesile ile başta demokrasi şehitlerimiz Adnan
Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve ebediyete intikal etmiş tüm
Demokratlara Yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz.
Demokrasi Şehitlerine ev sahipliği yapan İmralı Adası..
Demokrasi Şehitlerimize yıllardır ev sahipliği yapan İmralı
Ada’sının adının bugün, “İmralı süreci” denilerek bir bebek katili ile birlikte
özdeşleştirilmesini ve bu şekilde anılmasını esefle karşılıyoruz.
Kendisine geçmiş arayanlar, işine geldi mi Adnan Menderes,
işine geldi mi Turgut Özal diyenler, uzun yıllar Şehit Başbakanımız Adnan
Menderes ve arkadaşlarının mezarlarının bulunduğu bu adanın adını, eli kanlı
cani, 40 bin kişinin katili terörist başı ile birlikte anmaktan vazgeçmelidir.
Halen hayatta olan horlanan, işkence gören, zindanlara
atılan tüm değerli büyüklerimizin önünde saygıyla eğiliyor. Yüce Milletimize de
bir daha böylesi kara günler görmemesi temennisiyle saygılar sunuyoruz..
Unutmadık, unutturmayacağız.. ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder